Yeni moda, yeni dönemde Adıyaman'da Belediye Başkanı seçilecek kişi mühendis olsun.
Niye mühendis olsun üzerine aklı başında iki cümle kuran kimse yok. Valla ne mühendislerle ne mimarlarla ne de başka meslek mensuplarıyla herhangi bir alıp veremediğim yok.
Ama deprem öncesi Adıyaman'ın hal-ipürmelali ortada. O estetikten mimariden yoksun, o merdivenleri labirent gibi olan, o düzgün tek odası olmayan aylarca ve yıllarca akan binlerce ucube binanın ruhsatını, imar çapını belediye vermiş olabilir ama o ucube binaların tamamında mühendislerin ve mimarların imzası var.
Başka şehirler için bir şey diyemem, mesela Kayseri için... Ama nasıl ki edebiyat edebiyatçılara bırakılmayacak kadar ciddi bir işse, istisnaları ayrı tutmak kaydıyla yeni Adıyaman deprem öncesi Adıyaman'da iş yapan mimar ve mühendislere asla bırakılamaz.
Sonuçta Adıyaman'da seçilecek Belediye Başkanı mühendis olsun diyenlerin Almanya'dan ya da Japonya'dan birini düşünmediklerini biliyorum. Ki mesela Almanya'da Mühendislik bir meslek olmaktan öte futboldan ekonomiye, sağlıktan eğitime, yol yapımından her türlü inşaata kadar damgasını vuran bir anlayıştır. Hem sağlamlık hem estetik hem güvenilirliktir. Hakeza Japonya'da da öyle.
Türkiye'nin birçok ilinde kısmen olsa de böyle olduğunu düşünebiliriz. Adıyaman için aynı şeyleri söyleyebilmek için estetiğin mimarinin sağlamlığın güvenilirliğin ne olduğunu bilmemek gerekiyor. Yani ya adamlar mesleğinin gereğini yapmıyorlar ya da mesleğinin gereğini yapacak bir zemin bulamıyorlar. Ama zemin bulamadıklarına dair bugüne kadar herhangi bir açıklamalarına şahit olmadık.
Yani yeni seçilecek Belediye Başkanı elbette bir mühendis de olabilir, bir mimar da olabilir, bir hukukçu, bir eğitimci bir mali müşavir de olabilir, bir esnaf da olabilir.
Önemli olan hangi meslek grubundan olduğu değil, şehrin ve şehirleşmenin ne demek olduğunu bilmesidir. Şehrin bir ruhu olduğuna inanmayanların hangi meslek grubundan olurlarsa olsunlar şehre katacakları bir şey yoktur. Onların şehre katacağı tek şey, rant vurgun ve keşmekeşliktir.
Biz zaten şehir olamadıysak bunun için olamadık bugüne kadar. Ama anlaşılan o ki, şehrin ruhundan habersiz olanlar hâlâ akıllanmış değiller.
Bizim aklımız da ancak bu kadarını yazmaya yetiyor...
*
"Bütün mimarlar yüksek
Mühendisler de
Bir sen kaldın alçak
Ey Sinan Usta!"